GENEL

"Okulun İlk Günü: Kaygıyı Aşmanın Yolları"

Psikolog Beyza Sürmen; ayrılık kaygısından, okulun ilk günü çocuk psikolojisine adım adım çözüm önerileri sunulabileceğini söyleyerek, Yaz tatilinin ardından çalan ilk ders zili, yalnızca çocuklar için değil; anne-babalar ve öğretmenler için de güçlü duyguların kapısını aralıyor

Psikolog Beyza Sürmen, ayrılık kaygısı ve okulun ilk günü konusunda çocuk psikolojisine yönelik adım adım çözüm önerileri sunarak, "Yaz tatilinin ardından çalan ilk ders zili, sadece çocuklar için değil; anne-babalar ve öğretmenler için de güçlü duyguların kapısını aralıyor," dedi. Okula giden çocukların yaşadığı ayrılık anlarının, karnı ağrısı, 'gitmek istemiyorum' cümleleri ve gözyaşları ile dolu olduğunu belirten Sürmen, bu durumun geleneksel bir tablo oluşturduğunu vurguladı. Okulun ilk günü, bir kriz değil, düzenlenebilir bir geçiş süreci olarak tanımlandı. Doğru bir şekilde hazırlanmış aile ve okul sayesinde bu kaygının meraka ve coşkuya dönüştürülebileceğini ifade etti.

Sürmen, ebeveyn kaygısının çocuğa "görünmez bir telgraf" gibi ulaştığını belirterek, "Sakin bir ses, kararlı bir duruş ve söze bağlılık, çocukta 'güvenli base' etkisi oluşturur," dedi. Ebeveynlerin hissettikleri kaygıların da çocuklarına 'radyo sinyali gibi' geçtiğini söyledi. Okulun ilk gününde, çocukların yanı sıra ebeveynlerin de kalplerinin hızla çarptığını vurgulayan Sürmen, rutin öneriler, kısa vedalaşma protokolleri, sınıf içi tanışma ritüelleri ve hikâye-oyun temelli regülasyon tekniklerinin evde ve okulda hemen uygulanabilir olduğunu aktardı.

Yeni bir dünyanın kapılarını aralayan çocukların, okulun bazen endişe ve kaygı dolu bir maceraya dönüştüğünü belirten Beyza Sürmen, "Bir yanda annesinin elini bırakmak istemeyen çocuk, diğer yanda sınıfta keşfedeceği oyuncaklara merakla bakan aynı çocuk ve çelişkili duygu durumu oldukça doğal," dedi. Çocuk psikolojisi açısından okulun ilk günü yaşanabilecek kaygı ve ağlama krizlerinin, çocuğun güvenli aile ortamından ayrılmanın doğal bir tepki olduğunu ifade etti. Ailelerin bu duruma karşı hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı.

Sürmen, "Bu gözyaşları, 'Burada güvende miyim?', 'Annem babam geri gelecek mi?' gibi pek çok sessiz soruyu içinde barındırır," diyerek, ailelere bu duyguların görmezden gelinmesi yerine anlaşılmaya çalışılması gerektiğini tavsiye etti. Ayrılma kaygısının her çocuğun duygusal gelişiminde normal bir aşama olduğunu ancak uzun sürmesi halinde çocuklarda okul fobisi gibi daha ciddi sorunlara yol açabileceğini belirtti. "Okul fobisi nasıl yenilir?" sorusunun cevabının sevgi, sabır ve gerektiğinde profesyonel destekle olacağını ekledi.

Sürmen, ağlayan bir çocuğa "Ağlama" demek yerine, "Seni anlıyorum, yeni bir yere gitmek biraz korkutucu olabilir,” gibi cümlelerle duyguların kabul edilmesinin önemli olduğunu söyledi. Okulun ilk günü sürecinde öğretmen-veli işbirliğinin de hayati önem taşıdığını vurgulayan Beyza Sürmen, "Öğretmen, çocuğunuzun en güvenli limanlarından biri olabilir. İlk günden itibaren kurulacak sağlam bir iletişim, olası sorunların önüne geçebilir," dedi. Her çocuğun okula adaptasyon sürecinin farklı işlediğini ifade ederek içe dönük ve dışa dönük karakter tiplerine göre yaklaşımların da değişmesi gerektiğini vurguladı.

Ailelere Okulun İlk Günü Psikolojisini doğru yönetmek için 8 adımlık bir yol haritası sunan Psikolog Beyza Sürmen, "Sakin ebeveyn, sakin çocuk; duyguyu onaylayın, kısa ve tutarlı veda, rutin güven üretir; ön görüşme ve tanışma, hikâye ve oyunla prova, öğretmenle açık hat ve sabır ve tutarlılık," ifadelerini kullandı. "Okulun ilk günü, çocuğun hayatındaki en kritik dönemeçlerden biridir," diyerek sözlerine devam etti. Pozitif bir ilk deneyimin uzun vadeli akademik başarıya zemin hazırlayacağını, travmatik bir deneyimin ise okuldan soğumaya ve öğrenmeye karşı isteksizliğe yol açabileceğini belirtti. Bu süreçte çocuklar ve aileler için düzenlenecek seansların önemli yardımlar sağlayabileceğini ekledi ve ailelerin yalnız olmadıklarını hatırlatırken uzmanlardan destek almaktan kaçınmamalarını önerdi.