Türkiye'de yalnızca İzmir ve Tokat'ta yetişen Narince üzümünde hasat dönemi, Tokat'ın Erbaa ilçesinde başlamıştır. Erbaa'da sabahın erken saatlerinde bağlara giren kadınlar, üzümleri tek tek toplayarak kasalara yerleştirmekte ve ardından bu kasalardaki üzümler, traktörlere yüklenerek ülkenin çeşitli illerine sevk edilmektedir. Narince üzümü, hem lezzeti hem de kalitesi nedeniyle önemli bir tarım ürünüdür ve bu yılki hasat, birçok çiftçi için zorlu geçmektedir.
Erbaa Ziraat Odası Başkanı Arif Yılmaz Köksal, ilçedeki bağ alanlarının toplam 22 bin dönüm olduğunu belirtmektedir. Bu alanın 18 bin dönümünde hem üzüm hem yaprak üretilirken, 4 bin dönümde yalnızca yaprak alımı yapılmaktadır. Geçtiğimiz yıl, dekara ortalama 750 kilo verim elde ederek toplamda 13 bin 500 ton üzüm hasadı yapıldığını ifade eden Köksal, bu yıl ise meydana gelen zirai don nedeniyle yaklaşık yüzde 80 oranında kayıplarının olduğunu aktarmaktadır. Bu yıl için dekara 175 kilo civarında verim beklediklerini dile getirerek, toplamda elde ettikleri üzüm miktarının 2 bin 500-3 bin ton arasında olduğunu vurgulamaktadır.
Hasat yapan çiftçiler, üzümün bağdaki kilo fiyatının 45 ile 50 lira arasında değiştiğini belirtmekte ve emeklerinin karşılığını almak istediklerini ifade etmektedirler. Geçtiğimiz yıl elde ettikleri yüksek verim ve iyi fiyatların, bu yılki kayıpların yanında oldukça büyük bir farklılık oluşturduğunu söylemek gerekir. Çiftçiler, yaşanan olumsuz hava koşullarının etkisiyle bu yılki gelirlerinin ciddi şekilde düştüğünü düşünmektedirler. Bu durum, hem çiftçilerin ekonomik durumunu zora sokmakta hem de bölgedeki tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliğini riske atmaktadır.
İlçede yaşanan bu kısıtlı hasat döneminin, Narince üzümü gibi önemli bir ürünün kalitesi ve sürdürülebilirliği üzerinde de etkilerinin olacağı öngörülmektedir. Çiftçilerin, sağlıklı ve kaliteli ürün elde edebilmek için daha fazla desteklenmesi gerekmektedir. Ayrıca, tarım teknolojilerinin modernize edilmesi, verimlilik artışı sağlanması ve tarımsal üretimin iklim değişikliklerine karşı daha dirençli hale getirilmesi önemli aşamalardır. Bu bağlamda, yerel yönetimlerin ve Tarım Bakanlığı'nın çiftçilere destek olabilecek stratejiler geliştirmesi elzemdir.
Sonuç olarak, Türkiye'deki Narince üzümü üretimi, bu yılki hasat dönemiyle birlikte pek çok zorlukla karşı karşıya kalmıştır. Ancak, yerel çiftçilerin kararlılığı ve emeği, önümüzdeki yıllarda bu sorunun aşılması ve verimliliğin artırılması yönünde atılacak adımların temelini oluşturacaktır. Erbaa'daki çiftçiler, herkesin emeğinin karşılığını alabileceği, sürdürülebilir bir tarım politikası için mücadele etmektedir. Bu yıl meydana gelen hasat kaybının, gelecek yıllarda daha az etkili olması ve üretim sürekliliğinin sağlanması adına gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır.











