HABERDE İNSAN

Yerel Ustalık: Son Kalaycı Hüseyin Çırakoğlu

Kastamonu’nun Tosya ilçesinde yaşayan 78 yaşındaki Hüseyin Çırakoğlu, ilçede kalan iki bakır ve kalay ustasından biri olarak mesleğini devam ettiriyor

Kastamonu'nun Tosya ilçesinde yaşayan 78 yaşındaki Hüseyin Çırakoğlu, bölgede kalan iki bakır ve kalay ustasından biri olarak mesleğini sürdürüyor. 60 yılı aşkın süredir kalaycılık ve bakır ustalığı yapan Çırakoğlu, zamana yenik düşen mesleğini yaşına aldırış etmeden yaşatmayı başarıyor. Ancak, gençlerin artık zanaatkarlık yapmak istememesi, mesleğin geleceğini tehdit ediyor. Çırakoğlu, kendilerinden sonra Tosya'da kalaycı ve bakır ustası kalmayacağını kaydediyor.

Mesleğine ilk başladığında Tosya'da yaklaşık 30 kalaycı ustası bulunduğunu belirten Çırakoğlu, "Köyde doğdum ve 4 yaşımdan itibaren Tosya'ya yerleştim. O günden beri bu mesleğin içindeyim. Ustamdan öğrendiğim bu sanatı 60 yıldan fazla bir süredir sürdürüyorum." dedi. Bugün sadece iki ustanın kaldığını vurgulayan Çırakoğlu, "Yaşlı olanlar vefat etti, gençler de başka mesleklere yöneldi. Şu an demirciler çarşısında bir usta daha var, ama bizden sonra bu meslek devam edecek mi bilinmez.” diyerek endişelerini dile getirdi.

Çırakoğlu, eskiden kardeşiyle birlikte dükkanında çalıştığını, ancak son bir buçuk yıldır bu işi tek başına yürütmek zorunda kaldığını ifade etti. İşlerin zamanla azaldığını, geçmişte her evde bakır tencere ve tava kullanıldığını, şimdi ise bu ürünlerin yalnızca nostaljik amaçlarla alındığını belirtti. “Elde kalmış olan bakır mutfak eşyaları artık sadece anı olarak değerlendiriliyor.” şeklinde konuştu.

Buna rağmen mesleğine olan sevgisini dile getiren Çırakoğlu, yıllar boyunca bu işten kazandığı parayla ailesinin geçimini sağladığını, üç çocuğunu da bu meslek sayesinde büyüttüğünü aktardı. Çırakoğlu, "Bizim gibi ustaların çabasıyla bu meslek bugünlere kadar geldi. Bizler bu mesleğin son temsilcileri olarak tarihe geçeceğiz gibi duruyor." dedi. Bu ifadeleri, mesleğin yalnızca kendi tecrübe ve becerisiyle değil, aynı zamanda geçmişten gelen bir mirasın da bir parçası olarak yaşatılması gerektiğinin altını çizmektedir.

Hüseyin Çırakoğlu’nun hikayesi, sadece bireysel bir meslek öyküsü değil, aynı zamanda geleneksel el sanatlarının ve zanaatkarlığın karşılaştığı zorlukların da bir yansımasıdır. Günümüzde, birçok genç birey teknolojik gelişmelere kayarak zanaatkar olma fikrinden uzaklaşmaktadır. Bu durum, el sanatları ve geleneksel mesleklerin yok olmasına neden olmaktadır. Çırakoğlu’nun sözleri, el sanatlarının değerinin bilinmesine ve bu değerlerin geleceğe taşınmasına yönelik bir çağrıda bulunuyor. Ayrıca, zanaatkarlığın sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir kültürel miras olduğunu anlamamız gerektiğini hatırlatmaktadır.

Sonuç olarak, Hüseyin Çırakoğlu gibi ustaların hikayeleri, unutulmaya yüz tutmuş zanaatların korunması ve yaşatılması için bir uyanış çağrısı niteliğindedir. Mesleğin devamı, yalnızca gençlerin bu geleneksel işlere yönelmesiyle mümkün olacaktır. Aksi takdirde, gelecekte Türkiye'nin birçok yerinde olduğu gibi Tosya'da da bakır ve kalay ustalığı unutulmuş bir meslek olarak anılacaktır.