Sinope'da kurulan Amerikan Radar İstasyonu'nda görev yapan dört Amerikalı asker, aradan geçen 52 yılın ardından yeniden Sinop’a geldi. Askerler, 2022 yılında hayatını kaybeden Sinop'un en eski balıkçılarından biri olan "Habeş Kaptan" lakabıyla tanınan Şükrü Gümüş'ü unutmadı. Ziyaret ettikleri dönemde sık sık Habeş Kaptan ile denize açılan ve onunla dostluk kuran askerler, Sinop ziyaretlerinde duygusal anlar yaşadılar.
Eski dostlarını anmak için Şükrü Gümüş'ün mezarını ziyaret eden Amerikalı askerler, geçmiş günleri yad etme fırsatı buldular. Bu ziyarette, Habeş Kaptan’ın eski dostlarının hala onu hatırlaması, dostluğun ne kadar derin ve kalıcı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Askerler, Sinop’ta geçirdikleri zamanlarda edindikleri dostlukları önemseyerek geri dönüş yaptılar ve bu anıları tazeleme fırsatı buldular. Bu anlamda, yeniden bir araya gelmek ve anmak için yapılan bu ziyaret, geçmişle kurulmuş olan bağların zamanla nasıl evrildiğine dair önemli bir örnektir.
Şükrü Gümüş’ün oğlu, gazeteci Halit Gümüş, babasının eski dostlarının bu anlamlı ziyareti hakkında duygusal bir paylaşıma bulunarak canlı yayında kayda geçti. Gümüş, “Babamın dostlarının onu 52 yıl sonra bile unutmaları bizim için çok kıymetli. Bu, dostluğun sınır tanımadığını gösteriyor,” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, sadece bir insanın dostluklarının ötesinde, kültürel ve duygusal bir bağın nasıl devam ettiğini vurgulamaktadır. Halit Gümüş’ün sözleri, geçmişle bugünü birleştiren ve dostlukların zamana meydan okuduğu bir anlayışı temsil etmektedir.
Amerikan askerlerin Sinop'taki ziyareti, sadece bir anma değil, aynı zamanda iki ulus arasında geçmişten gelen dostluğun ve iş birliğinin nasıl süreklilik kazandığını gösteriyor. Sinop'taki Amerikan Radar İstasyonu, Soğuk Savaş döneminde başlayan bir dostluk hikayesinin başlangıcını simgeliyor. Geçmişte, Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye arasında tesis edilmiş olan bu ilişkiler, günümüzde bile bu tür anma törenleri ile devam etmektedir. Bu nedenle, Sinop'ta gerçekleşen bu ziyaret, hem tarihi bir gereklilik hem de insani bir anlam taşımaktadır.
Askerlerin, Şükrü Gümüş’ün anısını yaşatmak amacıyla yaptıkları bu ziyareti, tarih ve insani ilişkilerin birleşimi açısından değerlendirmek önemlidir. Günümüzde birçok insan geçmişteki dostlukları, anıları ya da bağları unuturken, bu Amerikalı askerlerin uzun zaman sonra bile eski dostlarını hatırlamaları gerçekten de takdir edilmeye değer bir durumdur. Bu tür ziyaretler, dostlukların unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük bir anlam taşımaktadır.
Sonuç olarak, Sinop’taki bu anma ziyaretleri, geçmişte kurulmuş olan dostlukların ve insanlık halleri üzerinden gelişen ilişkilerin günümüzde de ne denli önemli olduğunu vurguluyor. Bu bağlamda, geçmişten bugüne süregelen dostlukların yaşamaya devam etmesi, insanlığın temel değerleri arasında yer alıyor. Askerlerin hatırladığı ve yad ettiği Habeş Kaptan, sadece bireysel bir dostluk hikayesi değil; aynı zamanda iki ulus arasındaki derin bağların bir simgesi olarak da varlığını sürdürmektedir.
