Genel Sağlık-İş Sendikası Sinop Şubesi'nin temsilcisi Mustafa Aytaç, aile hekimliği alanındaki sorunları gündeme getirmekte ve 2025 yılına yaklaşırken, sağlık yönetiminin derinleşen sorunlar konusunda çözümler üretemediğini belirtmektedir. Kendisi, aile hekimliği sisteminde çalışan hekimler, ebeler, hemşireler ve diğer sağlık çalışanları için mevcut durumun giderek kötüleştiğini ifade etmektedir.
Aytaç, sağlık emekçileri ve halk açısından yaşanan sıkıntıların her geçen gün arttığını vurgularken, sorunların çözülmesi için defalarca uyarılarda bulunduklarını, ancak bu çabalarının sonuçsuz kaldığını dile getirmiştir. Sağlık Bakanlığı'nın sorunları çözmek yerine ağır cezalar ve performansa dayalı ücret kesintileriyle aile hekimliği sistemini etkisiz hale getirdiği ifade edilmektedir.
Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği'nin sağlık emekçileri tarafından "Eziyet Yönetmeliği" olarak adlandırıldığını dile getiren Aytaç, bu yönetmeliğin performansa dayalı ödeme sistemleriyle gelir güvencesini yok ettiğini ve sağlık hizmeti sunanların işlerini zorlaştırdığını belirtmiştir. Hem sağlık emekçilerinin hem de hizmet sundukları halkın bu durumdan olumsuz etkilendiği kaydedilmiştir.
Aytaç, belirttiği gibi sağlık alanında yaşanan sorunların çözülmediğini ve yeni sorunların ortaya çıktığını ifade etmekte, Sağlık Bakanlığı'na kesin bir şekilde: “Haklarımıza kavuşturmadan mücadelemizi sürdüreceğiz” mesajı vermektedir. Aile Sağlığı Merkezlerinde yaşanan sorunların yanı sıra ebe ve hemşirelerin düşük ücretlerle çalıştırıldığı, aile hekimlerinden bordro bilgilerinin gizlendiği ve ilave ödemelerle ilgili kesintilerin olduğunu iddia etmektedir.
Ayrıca Aytaç, son bir yılda sağlık emekçilerinin ücretlerinden kesilen paraların nereye harcandığına ilişkin Sağlık Bakanlığı’na sorular yöneltmiştir. Hekim sayısının artmadığı iddiasına rağmen, muayene sayılarının nasıl arttığını kamuoyuna açıklanması gerektiğini ifade etmiştir. Aile Sağlığı Merkezlerinin yapılacağı vaadinin henüz gerçekleşmediğini ve belirtilen sağlık tesislerinin hala yapım programında olduğunu dile getirmiştir.
Aytaç, verilen eğitimlerin eksikliğini, periyodik takip sistemleri gibi sağlık hizmetleri için gerekli olan altyapının sağlanmadığını ve hasta tedavi süreçlerinin etkili bir şekilde yönetilemediğini dile getirir. Kanser taramalarının yapıldığını ancak hastaların uzun süre tedavi için bekletildiğini vurgulayarak, erken tanı ve tedavi imkanlarının ortadan kaldırıldığını belirtmiştir.
Sonuç olarak, hem sağlık emekçileri hem de hastaların yaşadığı sıkıntılar gittikçe artmakta, çalışanlar belirsiz bir maaş sistemiyle karşı karşıya bırakılmaktadır. Aytaç, sistemin, sağlık emekçilerini daha az ücretle ve daha zor koşullarda çalışmalarını sağlamak için tasarlandığını ifade etmekte ve bu durumu kabul etmediklerini vurgulamaktadır.
Son olarak, genel taleplerini sıralayarak, halkın sağlık hizmetine erişimini kolaylaştıracak gerekli adımların atılmasını istemekte, emeğinin karşılığını almayı hedeflediklerini belirtmektedir. “Halkımıza yeterli sağlık hizmeti sunmak istiyoruz; performansa dayalı olmayan, emekliliğe yansıyan ve emeklerimizin tam karşılığı olan bir ücret istiyoruz” ifadeleriyle taleplerini öne sürmektedir.
Genel Sağlık-İş Sendikası olarak, sağlık emekçilerinin hakları ile halkın sağlık hakkı için kararlılıkla mücadele edeceklerini ve sağlık sistemindeki adaletsizliklere karşı seslerini yükselteceklerini ifade etmişlerdir.
Kaynak: Haber Merkezi
