EKONOMİ

Sinop'un Yoksulluk Oranı %14,3 ile Zirvede!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan “Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri 2025” raporuna göre Sinop’un da dahil olduğu TR82 bölgesi, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölge oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan “Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri 2025” raporuna göre, Sinop’un da içinde bulunduğu TR82 bölgesi, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu yer oldu. Bu bölgede, Sinop, Kastamonu ve Çankırı illerinin yer aldığı TR82 bölgesindeki gelire dayalı göreli yoksulluk oranı %14,3 olarak belirlenmiştir. Bu durum, kırsal ve yerel dengeleri etkileyen önemli bir ekonomik sorun olarak ön plana çıkmaktadır.

Yoksulluk ve yaşam koşulları istatistiklerinin hesaplandığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2025 yılı verileri için referans yılı 2024 olarak belirlenmiştir. Bu araştırmada hanehalkı gelirleri, hanehalkının büyüklüğü ve kompozisyonu göz önünde bulundurularak, eşdeğer hanehalkı kullanabilir fert gelirine dönüştürülmüştür. Böylece, farklı hanehalklarının geçim koşulları daha sağlıklı bir şekilde analiz edilmiştir.

Yoksulluk ve Yaşam Koşulları

Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altındaki bireylerin oranı %27,9 olarak gerçekleşti.

Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olan bireyler; göreli yoksulluk, maddi ve sosyal yoksunluk ile düşük iş yoğunluğu göstergelerinin en az birinden yoksun olanları ifade etmektedir. Son verilere göre, bireylerin %27,9’u yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında kalmıştır. Bu oran yaş gruplarına göre incelendiğinde oldukça dikkat çekici sonuçlar ortaya çıkmıştır. 0-17 yaş grubunda %36,8, 18-64 yaş grubunda %25,1 ve 65 ve üzeri yaş grubunda ise %22,8 olarak tahmin edilmiştir. Bu veriler, genç nüfusun sosyal risk altında olduğunu da göstermektedir.

Kendilerine ait bir konutta yaşayanların oranı %57,1 olarak hesaplanmıştır.
Oturulan konuta sahip olanların oranı, bir önceki yıla göre 1,0 puan artışla 2025 yılında %57,1 olarak belirlenmiştir. Kirada oturanların oranı ise %27,0, lojmanda oturanların oranı %0,9 ve kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı %15,0 olarak tespit edilmiştir. Bu rakamlar, konut sahipliğinin Türkiye'deki sosyoekonomik durumu üzerinde etkili olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Konut sahipliği dağılımı ( %) ve bir önceki yıla göre fark, 2024, 2025

Konut Sahipliği Dağılımı

Sonuç olarak, TÜİK'in yayımladığı bu rapor, Türkiye'deki yoksulluk ve yaşam koşulları hakkında çarpıcı verilere ışık tutmaktadır. Özellikle TR82 bölgesinin yoksulluk oranları, sosyal politikaların ve ekonomi politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini gündeme getiriyor. Özellikle genç nüfusun yüksek risk altında olması, gelecekteki sosyal politikaların önceliklerini belirlemede önemli bir faktör olacaktır. Ayrıca, konut sahipliği oranlarındaki artış, halen barınma sorununun çözümüne yönelik stratejilerin geliştirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

Kaynak: TÜİK Bülten