GENEL

"Aile Yapısı ve Geleceğin Temelleri"

          Evren, kâinat veya kozmosa dair düşündüğümüzde, toz ve gaz, yıldızlar, gezegenler, galaksiler, karadelikler ve adeta sonsuz boşluğuyla insan hayallerinin ötesinde olağanüstü bir oluşumdur

```html

Evren, kâinat ve kozmosa dair düşündüğümüzde, olağanüstü bir oluşumla karşı karşıya kalırız. İnsan hayallerinin ötesinde yıldızlar, gezegenler, galaksiler ve karadeliklerle dolu olan bu evrendeki yaşam, Adem ve Havva ile başlayan insanoğlunun ilk aile birimiyle gelişmeye başlamıştır. İnsan toplulukları çoğalırken, iyi ile kötü, güzel ile çirkin gibi kavramları kendi özlerinde barındırarak medeniyetler kurmuşlardır.

İnsanoğlu, doğasından dolayı; anne, baba, kardeş gibi aile üyeleriyle başlangıçta bir sosyal yapı oluşturur. Her reşit birey, doğumundan itibaren toplumun kültürel değerlerine göre bir karşılanma sürecine tabi olur. Bu süreçte çocuklara yönelik yapılan kutlamalar, toplumların mutlulukları ve geleceğe olan umutlarıyla ilişkilidir. Ancak, bazı toplumlarda kız çocuklarının doğumu ile ilgili memnuniyetsizlikler ve lanetli günlere ait önyargılar da bulunmaktadır.

Anne, çocuk için her türlü fedakarlığı yaparken, baba çocuğun geleceğini düşünerek tüm planlarını ona göre yapar. Hz. Adem, büyük insanlık ailesinin "Âdem Babası" olarak, ilk ailenin reisi olmuştur. İnsanlar, diğer canlıların aksine tercih yapma ve seçim yapma hakkına sahip olarak, aile kurma ve değerleri koruma konusunda daha çok sorumluluk taşırlar.

Kur’an’ın Ahzab Suresi 72. ayetinde, insanın taşıdığı emanetin, onu doğru tercihlerle cennete ulaştırabileceği vurgulanmaktadır. İnsanoğlunun iyi ve güzellikleri tercih etmesi, onu huzurlu bir hayata yönlendirebilirken; kişisel çıkarlar ve hırslar ise onu kötü yollara sapabilir. Bu durum, insanın varoluşsal çatışmalarını ve manevi savaşını ortaya koyar.

Günümüzde aile, çocuk ve gençler için iyi bir geleceğin temeli olarak büyük tehditlerle karşı karşıyadır. Aile, geçmişin birikimlerini gelecek nesillere aktaran en önemli yapıdır. Bu bağlamda, güçlü aile yapısına sahip toplumların olağanüstü durumlarda üstesinden gelme potansiyeli daha yüksektir; çünkü birlik ve beraberlik duygusu, sıkıntılarla mücadelede önemli rol oynar.

Ancak modern çağın getirdiği değişimle birlikte, bu yapı tehdit altındadır. Özellikle genç nesil, sosyal medya ve medyanın kurgusal dünyası tarafından geleneksel değerlerden uzaklaştırılmaktadır. Bu durumun önüne geçmek için, aile yapısının güçlendirilmesi ve geleneklerin genç nesillere aktarılmasına yönelik çalışmalar başlatılmalıdır.

Çocukların özgüvenli bireyler olarak yetişmesi için ailelerin, çocuklarının geleceği için her türlü fedakarlığı yapmaları önemlidir. Ayrıca çocuklarla birlikte çeşitli aktiviteler yapmak, geleneksel öğeleri yaşatmak ve aile bağlarını güçlendirmek gerekiyor. Ortak yemekler, aile gezileri ve sosyal etkinlikler, çocukların iyi bir insan olarak yetişmesine katkıda bulunacaktır.

Aile yapısının güçlü kalabilmesi için, bireylerin yaşam alanlarının da önemi büyüktür. Müstakil ve bahçeli yaşam alanları tercih edilmeli, evlerin tasarımı gelenek ve kültür göz önünde bulundurularak gerçekleştirilmelidir. Bu konuda devletin ve sivil toplum kuruluşlarının destek sağlaması gerekmektedir.

Tüm bu çalışmalar, sadece aile yapısını değil, aynı zamanda bireylerin toplumsal değerlerini de güçlendirecek ve insanları bir araya getiren yaşam alanları oluşturacaktır.

Sonuç olarak, aile yapısının güçlendirilmesi çerçevesinde, çocuklara yönelik etkili politikalar geliştirilmesi ve toplumsal dayanışmanın artması gerekmektedir. Mehmet Düğmeci, 31 Aralık 2024.

```