Sinop'ta Türk-İş'e bağlı sendika üyesi kamu işçileri, çalıştıkları kurumların önünde yaptıkları basın açıklaması ile, maaşlarına zam isteyerek adil ücret talep etti. Basın açıklamaları, Türk-İş Sinop İl Başkanı Muhittin Durdu tarafından yapıldı ve birçok sendika temsilcisi etkinliğe katıldı. Bu katılımcılar arasında Ayhan Mert Güdük (TezKoop- İş Sendikası), Gökhan Özdoğru (Toleyis Sendikası), Çetin Candemir (Tes İş Sendikası), Basri Başar (Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası), Ayhan Anaç (Yol İş 1 No'lu Şube), Süleyman Tan (Yol İş 2 No'lu Şube) yer aldı.

Yapılan ortak basın açıklamasında, “Kıymetli emekçi kardeşlerim. Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Bugün burada kamuda çalışan işçiler olarak, 2025-2026 yılını kapsayan Toplu İş Sözleşme sürecimizde, hükümet tarafından sunulan kabul edilemez teklifine karşı, tepkimizi hep birlikte dile getirmek için toplanmış bulunuyoruz” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, kamu toplu iş sözleşme sürecinde işçilerin sosyal diyaloğa dayalı, şeffaf ve çözüm odaklı bir yaklaşım bekledikleri belirtilerek, “Ama ne yazık ki siz, işçinin sabrını sınadınız. Üç ay boyunca masaya hiçbir teklif getirmediniz. 'Geçim şartları her geçen gün zorlaşıyor' dedik, görmezden geldiniz. Sabırla çözüm bekledik” denildi.

İşçiler, hükümetin sunduğu teklifin, kabul edilmesi bir yana, emeklerinin hiçe sayılması olduğunu belirterek, “Bu nedenle, verdiğiniz rakamları burada, dile bile getirmeyeceğiz. Ne siz o teklifi vermiş olun, ne de biz duymuş olalım!” dedi. Açıklamada, kamu işçilerin maaşlarının, bir ayı değil, bir haftayı dahi karşılamadığını vurgulayarak, artan kiralar ve faturalar karşısında çaresizlik yaşadıkları ifade edildi. “Zordayız, geçinemiyoruz!” şeklinde bir mesaj verildi.

Hazine ve Maliye Bakanı'na yönelik eleştiriler de yapılırken, “Kamu işçileri, bu ülkenin üretim gücüyüz. Binlerce çalışan kamu işçisiyiz, görmezden geldiğiniz alın teriyle çalışan işçiler kamu hizmetlerinin temel taşlarıdır. Gece gündüz demeden, her koşulda çalışan biz emekçiler sayesinde kamu düzeni aksatmadan sürmektedir” denildi.

Açıklamada, bu meselenin yalnızca kamu işçilerinin meselesi olmadığı, aynı zamanda tüm toplumun meselesi olduğu vurgulandı. “Kamuoyunun da bu adaletsizliğe ve aksayacak olan kamu hizmetlerine sessiz kalmayacağı bilinmelidir. Emekçiyi oyalamak, belirsizlik içinde bekletmek sosyal barışa zarar verecektir” denildi.

“Biz işçilerin beklemeye, oyalanmaya belirsizliğe tahammülü kalmamıştır. Emekçi üstüne düşen görevini yapmıştır, yapmaya da devam etmektedir. Bizi yönetenler de sosyal devletin gerektirdiği görevini yerine getirmelidir. Hükümet en kısa zamanda süreci daha fazla uzatmadan, işçinin hakkını vermeli, adil ve kabul edilebilir bir çözümle süreci sonlandırmalıdır” denildi.

Basın açıklamasının sonunda, “Bu böyle gitmez! Siz duymazdan gelirseniz, biz duyurmayı biliriz! Masa susarsa, meydanlar konuşur! Bu işin sonu greve kadar gider! Artık yeter! Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz. Onurlu bir yaşam, adil bir ücret, güvenceli bir gelecek istiyoruz. Bugün buradayız, iş yerlerimizin önünde bildirilerimizi okuyoruz. Yarın alanlarda olacağız! Geçinemiyoruz, susmuyoruz, geri adım atmıyoruz! Emekten gelen gücümüzü kullanır, gereğini yaparız!” ifadeleriyle sona erdi.

Etkinlikte, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz! Yaşasın emekçinin onurlu direnişi! Yaşasın TÜRK-İŞ!” sloganları atıldı.