Yeni açılan lisans programları arasında Veri Bilimi ve Analitiği, Grafik Tasarımı ve Özel Eğitim Öğretmenliği öne çıkmaktadır. Bu programlar, hızlı bir şekilde dijitalleşen dünya ile özel eğitim alanındaki toplumsal ihtiyaçlara yanıt vermek amacı taşımaktadır. Özellikle veri bilimi, günümüz iş hayatında büyük bir talep gören bir alan olması dolayısıyla, öğrencilere önemli kariyer fırsatları sunmaktadır. Grafik tasarımı ise kendini ifadenin görsel araçlarını kullanarak, yaratıcı düşünen bireyler yetiştirmeyi hedeflemektedir. Özel eğitim öğretmenliği ile ilgili program ise, gereksinim duyan bireylere en iyi şekilde hizmet verebilecek nitelikte öğretmenler yetiştirmeyi amaçlamaktadır.
Ön lisans düzeyinde de teknoloji ve sektör odaklı 5 yeni program öğrenci kabul etmek üzere açılmıştır. Bu programlar arasında Büyük Veri Analistliği, Oyun Geliştirme ve Programlama, Nükleer Teknoloji ve Radyasyon Güvenliği, Emlak Yönetimi ve Basım ve Yayım Teknolojileri bulunmaktadır. Bu alanlar, öğrencilerin çağın ihtiyaçlarına uygun becerilerle donatılmasını ve modern iş dünyasında kendilerine yer bulmalarını sağlamayı amaçlamaktadır. Özellikle oyun geliştirme ve programlama, gençler arasında popülaritesi artan bir sektör olarak dikkat çekmektedir.
Bu yeni programların açılmasıyla birlikte, eğitim kurumunun sunduğu fırsatlar ve öğrenci tercihleri arasında önemli bir değişim yaşanacağı öngörülmektedir. Rektör Prof. Dr. Şakir Taşdemir, konuya dair değerlendirmelerinde, "Günümüz teknolojilerini ve çağın gereksinimlerini yakından takip ediyoruz." şeklinde vurguda bulunmuştur. Bu çerçevede, üniversitenin yeni bölüm ve programları bünyesine kazandırarak, öğrenciler tarafından tercih edilen üniversitelerin ilk sıralarında yer almak hedeflendiği ifade edilmiştir.
Rektör Taşdemir ayrıca, mezunların istihdam olanaklarını artırmayı ve yerli ve milli teknolojiye hâkim, enerji kaynaklarını etkin bir şekilde kullanabilen bireyler yetiştirmeyi amaçladıklarını belirtmiştir. Bu hedeflerle birlikte, üniversitenin toplumun ihtiyaçlarına uygun eğitimler sunarak, hem öğrencilerin hem de mezunların geleceğe daha güvenli adımlarla ilerlemelerine katkıda bulunmayı hedeflediği anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak, yeni açılan programlar, yalnızca öğrencilerin kariyer fırsatlarını artırmakla kalmayacak; aynı zamanda toplumun çeşitli ihtiyaçlarına karşılık vererek, daha nitelikli bireyler yetiştirilmesine de olanak tanıyacaktır. Bu süreç, eğitim kurumlarının ve ilgili sektörlerin birlikte hareket etmesiyle daha etkili bir hale geleceği görülmektedir. Böylelikle, üniversitelerin sunduğu eğitim programları, çağın gereksinimlerini yanıtlayarak, hem öğrenciler hem de toplum için değerli birer kaynak oluşturacaktır.
