GENEL

"Gebe Okuluyla Sağlıklı Nesiller Yetişiyor"

Trabzon'un yanı sıra bölge illerinden gelen riskli gebelere hizmet veren hastane bünyesindeki okulda anne adaylarına, beslenme, egzersiz, doğum sürecine hazırlık, doğum sancısıyla baş etme yöntemleri, lohusa ve yenidoğan bakımı ile emzirme eğitimleri veriliyor

Trabzon'un yanı sıra bölge illerinden gelen riskli gebelere hizmet veren hastane bünyesindeki gebelik okulu, anne adaylarına çeşitli konularda eğitimler sunmaktadır. Bu eğitimler arasında beslenme, egzersiz, doğum sürecine hazırlık, doğum sancısıyla baş etme yöntemleri, lohusa ve yenidoğan bakımı ile emzirme konuları yer almaktadır. Alanında uzman ebe, kadın doğum uzmanı, diyetisyen, fizyoterapist ve psikologlardan oluşan sağlık çalışanları, bu eğitimleri vermekte ve böylece anne adaylarının doğumla ilgili kaygı ve korkularını azaltmayı hedeflemektedir.

Gebe okulunun sağladığı eğitimlerin temel hedefi, annenin bedenine olan güvenin artmasını sağlamak ve sağlıklı nesillerin yetişmesine katkıda bulunmaktır. Ayrıca, bu okul doğum korkuları ile sezaryen oranlarının azaltılmasında da kritik bir rol oynamaktadır. KTÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Songül Aktaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı tarafından ülkedeki her hastaneye gebe okulu yapılmasının zorunlu hale getirildiğini belirtmiştir.

Türkiye'de sezaryen ile doğum oranlarının yüksek olduğunu vurgulayan Aktaş, OECD ülkeleri arasında Türkiye'nin bu alanda ilk sırada olduğunu ifade etti. 100 doğumdan yaklaşık 59'unun sezaryenle gerçekleştiği bilgisini veren Aktaş, tıbbi gereklilik olduğunda sezaryenin anne ve bebek için hayat kurtarıcı olabileceğini, ancak bunun dışında sezaryenin bazı riskler taşıdığını da dile getirmiştir.

Doğurganlık hızının düştüğüne dikkat çeken Aktaş, "Bir ülkedeki doğurganlık hızı 2.1'in altına düşerse, o ülkede nüfusun temsili riski altına girer. Bizim ülkemizde en az 2.1 olması gereken doğurganlık hızı bugün 1.3'lere kadar indi." ifadelerini kullanmıştır. İskandinav ülkelerinin doğum oranlarının 2.1'in üzerinde olduğunu da ekleyen Aktaş, Türkiye olarak bu ülkelerin gerisinde kaldığımızı vurgulamıştır. Bu bağlamda, gebelik okullarının yaygınlaştırılması gerektiğini belirtmiştir.

KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'nde açılan Gebe Okulu'nun son derece donanımlı olduğunu aktaran Aktaş, diğer illerden de riskli gebelerin bu okula geldiğine dikkat çekmiştir. Riskli gebeliklerin daha fazla stres ve anksiyete oluşturduğunu belirten Aktaş, sağlık profesyonellerinin destekleyici, yönlendirici ve bilgilendirici bir yaklaşım sergilemesinin önemine değinmiştir. Bu tür zamanında müdahale, gebelik sürecinin sağlıklı bir şekilde devam etmesine büyük katkı sağlamaktadır.

Aktaş, gebe okullarının sezaryen oranlarının azaltılmasında aktif bir rol oynadığını vurgulayarak Sağlık Bakanlığı'nın "doğal olan normal doğum" eylem planına da dikkat çekmiştir. Gebe okullarının yaygınlaştırılmasının önemine vurgu yapan Aktaş, KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Gebe Okulu'nda riskli gebeler başta olmak üzere tüm gebelere güvenli destek sağlandığını belirtmiştir. Bu tür desteklerin, anne adaylarının doğum korkularını aşmalarında ve sağlıklı bir doğum süreci geçirmelerinde önemli bir etken olduğunu söylemek mümkündür.