Olay, 2023 yılı Ekim ayında, Ayvatlı Mahallesi'nde gece saatlerinde gerçekleşti. Edinilen bilgilere göre, Zühtü Kılıçaslan'a ait 20 arı kovanı, ayı saldırısı sonucu parçalanarak büyük zarar gördü. Bu durum, arı yetiştiriciliği yapan Kılıçaslan için büyük bir kayıp anlamına geliyor.
Kılıçaslan, saldırının ardından durumu Durağan İlçe Jandarma Komutanlığı’na bildirdi. Jandarma, olay yerinde resmi tutanak tutarak durumu kaydetti. Kılıçaslan, “Büyük zararım var” diyerek yaşadığı mağduriyeti dile getirdi ve bu durumdan ne kadar etkilendiğini vurguladı. Bu durum, arıcılıkla geçinenler için farklı bir sorun teşkil ediyor. Zira, bu tür saldırılar, hem ekonomik kayıplara hem de sosyal huzursuzluklara yol açabiliyor.
Diğer yandan, bu saldırıdan sadece birkaç hafta önce, Durağan'ın Daha Delen köyüne bağlı Yörük Mahallesi'nde de benzer bir olay yaşanmıştı. Bu arka arkaya meydana gelen olaylar, bölgede yaşayan vatandaşlar arasında tedirginliğe yol açtı. Vatandaşlar, bu tür saldırıların artış göstermesi sebebiyle endişeye kapıldıklarını belirtiyorlar. Ayıların insanlara ve hayvanlara verdiği zararlar, tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylüler için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Bölgedeki güvenlik güçleri, bu saldırıların önlenmesi adına çalışmalarına hız verdi. Jandarma, ayıların sıkça görüldüğü bölgelerde vatandaşlara daha fazla bilgi vererek, önleyici tedbirler almayı hedefliyor. Ayrıca yöre halkı, bu tür durumlarla karşılaşmamak için alınabilecek tedbirler hakkında bilgilendiriliyor. Bu kapsamda, güvenlik önlemleri artırılacak ve sivil toplum kuruluşları ile ortak projeler geliştirileceği ifade ediliyor.
Öte yandan, çevreyi etkileyen bu tür saldırıların önüne geçmek amacıyla doğa koruma dernekleri de harekete geçti. Bu dernekler, ayıların yaşam alanlarıyla insan aktivitelerinin daha iyi bir şekilde dengelenmesi gerektiğini savunuyorlar. Doğal yaşam alanlarının korunması, insanların bu tehditle daha az karşılaşması için gereken bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu bağlamda, hem hayvanların korunması hem de insanların güvenliği amacıyla çeşitli projeler üzerinde çalışıldığını ifade ediyorlar.
Bütün bu olumsuz olaylar, bölgedeki arıcılığın geleceği açısından ciddi endişeler doğuruyor. Arı yetiştiricileri, bu tür saldırıların devam etmesi halinde işlerinin sürdürülebilirliği konusunda büyük sıkıntılar yaşayacaklarını belirtiyorlar. Zühtü Kılıçaslan gibi arı yetiştiricileri, yalnızca yanıt aramakla kalmıyor, aynı zamanda bu sorunları çözmek için bir araya gelerek toplu hareket etmenin yollarını araştırıyor.
Sonuç olarak, Ayvatlı Mahallesi ve çevresindeki ayı saldırıları, halk arasında kaygılara yol açıyor. Gerek resmi makamların, gerekse sivil toplum kuruluşlarının bu sorunlara yönelik alacağı aksiyonlar, sadece arıcılıkla uğraşanların değil, aynı zamanda halkın genel güvenliğini sağlamak adına da önem taşıyor. Doğayla olan bu mücadelede, hem insanların hem de hayvanların yaşam kalitesini artıracak çözümler geliştirilmesi gerektiği vurgulanıyor.