ASAYİŞ

"Boşanmış Eşini Parkta Bıçakladı: Bir Ölüm"

Olay, 26 Ağustos günü saat 22

26 Ağustos 2023 tarihinde saat 22.00 sıralarında, İstanbul’un Bağcılar ilçesinde bulunan İncirli Caddesi üzerinde trajik bir olay meydana geldi. Olayın başrolünde, 27 yaşındaki Sevgi Yandık ve 31 yaşındaki eşi Doğan Ş. bulunuyor. İkilinin 2021 yılında boşandıktan sonra ayrılmalarına rağmen birlikte yaşamaya devam ettikleri öğrenildi. Ancak, aralarındaki ilişki zaman zaman gerginliğe ve sık sık tartışmalara dönüşüyordu. Bu tartışmaların sonuncusu, ikilinin yaşadığı evin yakınındaki bir parkta gerçekleşti.

Parkta başlayan tartışma hızla büyüyerek kavgaya dönüştü. Kavga sırasında Doğan Ş., eski eşi Sevgi Yandık'a bıçakla saldırdı ve kadını farklı yerlerinden yaraladı. Olayın ardından sağlık ekipleri hızla müdahale ederek Sevgi Yandık'ı Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk etti. Ancak, yapılan tüm müdahalelere rağmen, 3 çocuk annesi Sevgi Yandık, hastanede hayatını kaybetti. Olayın ardından Doğan Ş., 8 sabıka kaydı bulunan bir kişi olarak Merinos Polis Merkezi Amirliği'ne teslim oldu.

Sevgi Yandık’ın cenazesi, 27 Ağustos 2023 tarihinde ikindi namazını müteakip defnedildi. Olayın detayları ortaya çıkarken, Doğan Ş. ifadesinde, eski eşini kendisini aldattığı şüphesiyle bıçakladığını belirtmiştir. Bu itiraf, olayın arka planında yatan nedenleri gün yüzüne çıkarmıştır. Doğan Ş., yaşanan olaydan pişman olduğunu dile getirerek, kendisini bu noktaya getiren koşulları sorguladı. Olay sonrası emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Doğan Ş., burada tutuklandı.

Bu olay, hem aile içindeki şiddetin boyutları hem de toplumda kadına yönelik şiddet konularında geniş bir tartışma başlatmıştır. Türkiye'de ve dünya genelinde artan kadın cinayetleri ve şiddet olayları, toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili farkındalığın artırılmasını zorunlu kılmaktadır. Yasaların sertliği ve cezaların caydırıcılığı, bu tür olayların önlenmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Ayrıca, bireylerin ruh sağlığına dikkat edilmesi ve gerekli destek mekanizmalarının sağlanması, gelecekte benzer trajik olayların yaşanmaması için büyük önem taşımaktadır.

Sonuç olarak, Sevgi Yandık’ın ölümü, yalnızca bir kadının hayatının sona ermesi değil, aynı zamanda bir toplumun ihmali ve duyarsızlığıdır. Kadınların yaşamlarını tehdit eden her türlü şiddet vakasına karşı ses çıkarmak, toplumsal bir sorumluluktur. Bu tür hüzünlü olayların önlenmesi için toplumun her kesiminin üzerine düşen görevler bulunmaktadır. Olaydan etkilenen aile üyeleri, toplum ve devlet, bu tür vaka ve durumların üstesinden gelmek için iş birliği yapmalıdır. Sevgi Yandık’ın anısına saygıyla...