GÜNDEM

"Yeni Adli Yıl: Adalet Mücadelesi Yeniden Başlıyor"

“Adalet, yalnızca mahkemelerin değil toplumun ortak vicdanıdır” diyen Altuntaş, hukuk alanında yaşanan aksaklıkları eleştirdiği basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Yeni adli yılın başlangıcında, yargının kurucu unsurlarından biri olan savunmanın temsilcileri olarak; mesleğimizin onurunu, hukuk devletinin vazgeçilmez ilkelerini ve adil yargılanma hakkının yaşamsal önemini, toplumun ortak vicdanına katkı sunmak amacıyla bir kez daha kamuoyuna hatırlatma sorumluluğundayız

Avukat Altuntaş, adaletin sadece mahkemelerin değil, toplumun ortak vicdanı olduğunu vurgulayan bir basın açıklaması yaptı. Yeni adli yılın başlangıcında savunmanın temsilcileri olarak, meslek onurlarını, hukuk devletinin vazgeçilmez ilkelerini ve adil yargılanma hakkının önemini kamuoyuna hatırlatma sorumluluğu taşıdıklarını belirtti.

Hukuk devleti, bağımsız bir yargı ve özgür bir savunma makamı ile var olabilir. Ancak, bugün yargının bağımsızlığının zedelendiği ve savunmanın baskı altına alındığı bir tablo ile karşı karşıyayız. Yürütmenin yargı süreçlerine müdahaleleri, mahkeme kararlarının uygulanmaması ve keyfi tutuklama uygulamaları, yurttaşların hukuka ve adalete olan güvenini derinden sarsmaktadır.

Tutuklama tedbirinin ceza aracı haline gelmesi, yalnızca avukatları değil, gazetecileri, seçilmiş belediye başkanlarını ve anayasal haklarını kullanan öğrencileri de hedef alarak keyfi uygulamaların artırılmasına yol açmaktadır. Bu durum, bireylerin özgürlüğünü tehdit etmekle kalmayıp, toplumsal barışı ve hukuk devletinin temelini de tehlikeye atmaktadır. Savunmanın ve toplumsal muhalefetin cezalandırılması, aslında adaletin yargılanması anlamına gelmektedir.

Baroların bağımsızlığına yönelik yargı müdahaleleri, sadece yönetimsel bir tasarruf değil, hukukun üstünlüğüne yönelik ciddi bir saldırıdır. Baroların, ifade özgürlüğünü kullandıkları için hedef alınması ve yönetimlerine müdahil olunması, demokratik meşruiyeti zedelemektedir.

Avukatların karşılaştıkları baskılar sadece işlerini icra ederken değil, ağırlaşan ekonomik koşullar ve saldırılar nedeniyle de ciddi bir varoluş mücadelesi vermektedir. Ekonomik ve mesleki güvenceye sahip olmadan kalan avukatlar, savunmayı işlevsiz hale getirirken, bu durum adil yargılanma hakkını imkânsızlaştırmaktadır.

Öngörüsüzce açılan hukuk fakülteleri, mesleğin kalitesini ve geleceğini tehdit etmektedir. Devlet üniversitelerinin kontenjanlarının azaltılması olumlu bir adım olsa da yeterli değildir; vakıf üniversitelerinin kontenjanlarının da aynı şekilde azaltılması ve hukuk eğitiminin kalitesinin artırılması gerekmektedir.

23 Ocak 2025 tarihinde açıklanan 2025-2029 Yargı Reformu Stratejisi'nde avukatlara ilişkin dikkat çeken hedefler bulunmaktadır. Serbest çalışan avukatların iş alanlarının genişletilmesi, bağlı çalışanlar için uygun bir ücret rejimi oluşturulması, stajyer avukatlara destek sağlanması, kamu avukatlarının özlük haklarının düzenlenmesi ve zorunlu müdafilik ödemelerinin artırılması gibi önlemler, hayati önem taşımaktadır. Türkiye Barolar Birliği'nin ve baroların ısrarlı taleplerinin bu düzenlemelerin sadece meslek için değil, toplumun adalete erişim hakkı açısından da kritik önem taşıdığını hatırlatıyoruz.

Ancak bu hedeflerin hayata geçebilmesi için toplumda hukuka güvenin yeniden tesis edilmesi gerekmektedir. Bu yalnızca yeni yasaların çıkarılması ile değil, Anayasa ve mevcut yasaların eksiksiz uygulanması ile mümkün olacaktır. İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı güvence altına alınmadıkça, adalet duygusu onarılamaz.

Bağımsız yargının ve güçlü bir savunmanın teminatı; ekonomik ve mesleki açıdan güvenceli avukatlardır. Avukatların, gazetecilerin, öğrencilerin ve seçilmiş yöneticilerin özgür olmadığı bir ülkede adaletten söz edilemez. Bizler, bağımsız savunmayı, meslek örgütlerimizin özerkliğini ve hukukun üstünlüğünü koruma kararlılığımızı bir kez daha kamuoyuna duyuruyoruz.

Yeni adli yıl, yalnızca yargının kurucu unsurları olan avukat, hâkim ve savcıların değil, tüm yurttaşların adalet mücadelesinin yılı olmalıdır. Yeni adli yılın; bağımsız yargının güçlendiği, baroların özerkliğinin güvence altına alındığı, yargı mensuplarının ve toplumun tüm kesimlerinin adaletle buluştuğu, gazetecilerin, öğrencilerin ve seçilmiş belediye başkanlarının özgürlüğüne kavuştuğu bir yıl olmasını diliyoruz.