Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, Kardiyoloji Kliniğinden Doç. Dr. Mustafa Yenerçağ, kalp yetersizliği ve aort darlığı tanılarıyla izlenen hastası Yücel'in tedavisinde özel bir yaklaşım benimsedi. Hematoloji Kliniğinden Doç. Dr. Sude Hatun Aktimur ve Uzm. Dr. Derya Deniz Kürekçi, Yücel'in nadir görülen kalıtsal geçişli kanama hastalığı olan Bernard-Soulier Sendromu ile takip edildiğini belirtti. Bu hastalık, bir milyonda bir kişide görülen pıhtılaşma sorunları ile karakterizedir.
Hastanın anestezi, kalp ve damar cerrahisi, kardiyoloji ve hematoloji klinikleriyle ortak konsey toplantısında, açık kalp ameliyatının yüksek kanama riski barındırdığı tespit edildi. Bu nedenle, aort kapak değişimi ve koroner damardaki yüzde 90 darlığın ilaçlı balonla açılması için TAVİ (transkateter aort kapak implantasyonu) yöntemi tercih edildi. Doç. Dr. Yenerçağ ve ekibi, hem hematoloji klinik destek alarak sağı kasık bölgesinden girerek bu işlemi 1,5 saat içinde başarıyla gerçekleştirdiler.
Doç. Dr. Mustafa Yenerçağ, yaptığı açıklamada, hastanın nefes darlığı, akciğerlerinde su toplanması, koroner arterdeki daralma ve kalbin kasılma gücünde ciddi bir düşüş yaşadığını ifade etti. Yenerçağ, hastanın sağlık durumunun iyi olduğunu ve tedavi sürecinin multidisipliner bir yaklaşımla değerlendirildiğini belirtti. "Hastamızın ilaç tedavisine yanıt vermemesi nedeniyle uzmanlar bir araya geldi ve TAVİ yöntemi ile ameliyat edilmesine karar verildi," dedi.
Doç. Dr. Yenerçağ, hastanın kan seviyesini belirli bir düzeye getirdikten sonra işlemin başarıyla gerçekleştirildiğini dile getirdi. "Hızlı bir şekilde 1,5 saat süren bir operasyonla sağ kasığından girerek herhangi bir major kanama olmadan hem kalp kapağını değiştirdik hem de koroner damardaki yüzde 90 darlığa ilaç kaplı balon yaptık," diye ekledi. Ameliyatın ardından bir gün yoğun bakımda kaldıktan sonra Yücel, kardiyoloji servisine alındı ve hayati tehlikesi olmayan bir duruma geçti.
Yücel'in sağlık durumunun olumlu sonuçlar verdiğini belirten Yenerçağ, hastanın operasyondan yaklaşık 12 saat sonra yürümeye başladığını kaydetti. Bernard-Soulier Sendromu'nun nadir görülen bir kanama hastalığı olduğunu, hastalarının trombosit sayısının genellikle 10 binin altında olduğunu belirtti. Yücel'de bu sayının ortalama 4 bin-8 bin arasında olduğunu ifade eden Yenerçağ, "Nadir görülen bu tür hastaların multidisipliner şekilde tedavi edilmesi oldukça önemlidir. Hastanemizde bu olanaklar mevcut," dedi.
Hastanın tedavi sürecinde gösterdiği özveriye ve hastane başhekimi Doç. Dr. Mahmut Ulubay'ın desteğine teşekkür etti. Hematoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Sude Hatun Aktimur, Bernard-Soulier Sendromu tanısıyla takip ettikleri hastaların kalp sorunları nedeniyle kapalı yöntemle ameliyat edilmelerine karar verdiklerini açıkladı. Aktimur, "Tedavi sürecinde yakın takip ve destek vermeye devam ettik. Hiçbir kanama bulgusu olmadan büyük bir operasyon geçirildi ve şu an sağlığına kavuştuk," dedi.
Tedavi sonrası sağlığına kavuşan 3 çocuk babası Lütfi Yücel, önceki sağlık sorunlarını anlatarak, "İki adım yürümekte zorlanıyordum, konuşurken nefesim yetmiyordu. Şimdi iyiyim. Ameliyattan sonra hiçbir şikayetim kalmadı. Açılamayan açık ameliyat nedeniyle şimdi yeniden doğmuş gibiyim. Doğum tarihimi değiştireceğim. Hocalarıma sonsuz teşekkür ediyorum," şeklinde konuştu.










