Hatun Altıntaş, çeşitli nedenlerle okula gidemeyen bir çocuk annesidir. Eşinin 4 yıl önce vefat etmesi ve oğlu İstanbul'a taşındığı için yalnız yaşamaya başlamıştır. Okuma yazma bilmediği için günlük hayatında birçok zorlukla karşılaşan Altıntaş, İlçe Halk Eğitim Merkezinde düzenlenen ‘Yoğunlaştırılmış Temel Düzeyde Okuma-Yazma Kursu’na katıldı.
Kursu başarıyla tamamlayan Altıntaş, yakınları ve çevresinin desteğini alarak yeni hedefler belirlemiştir. Şimdi ortaokul ve lise eğitimini tamamlamayı istemektedir. Altıntaş, yedi kardeşin içinde bir tek kendisinin okuyamadığını belirterek, kardeşlerinin eğitim hayatlarını tamamlayıp meslek sahibi olduklarını dile getirmiştir.
AA muhabirine yaptığı açıklamada, neden eğitim hayatına başlayamadığını bilmediğini ifade eden Altıntaş, “Yedi kardeşiz ve üçüncü çocuğum. Diğer kardeşlerim okudu. Ağabeyim öğretmen, kız kardeşlerimin kimisi hemşire, kimisi sağlıkçı. Yani hepsi memur oldu. Yedi kardeşin içinde bir tek ben okuyamadım. Neden okuyamadığımı bilmiyorum. Ben mi istemedim, şartlar mı elvermedi, gerçekten bilmiyorum.” şeklinde konuşmuştur.
Altıntaş, İlçe Halk Eğitim Merkezi'nde okuma yazma kursunun açılacağını komşularından öğrenip, hemen kayıt yaptırdığını belirtmiştir. Okuma isteğini güçlü bir şekilde vurgulayan Altıntaş, “Artık okuyabiliyorum ama kendime tam olarak güvenemiyorum. Yalnız yaşadığı için doğru okuyup okumadığını bazen bilemediğini” ifade etmiştir. Gittiği bir yerde tabelaları okuyamamaktan zorlandığını dile getirerek, bu nedenle okumaya ve öğrenmeye karar verdiğini açıklamıştır.
Okuryazar olması sonrası günlük hayatının daha da kolaylaştığını ve birçok işini kendisinin yapabildiği için kendisini çok iyi hissettiğini söylemiştir. Hatun Altıntaş, okumayı öğrenmenin getirdiği özgüvenle yaşamını sürdürebilme yeteneğini halletmenin mutluluğunu yaşamaktadır.
Halk Eğitim Merkezi'nde görevli sınıf öğretmeni Gamze Güngör, birçok kişinin okuma yazma eğitimi için kurslara başvurduğunu kaydetmiştir. Güngör, Hatun Altıntaş’ın azimli ve mücadeleci olduğuna dikkat çekerek, “Okuma yazma kursunun açıldığını duyunca hemen kayıt yaptırmak istedi. Çünkü kendi işlerini kendi yapmak istiyordu. Hastaneye gittiğinde işlemlerini kendisi halletmek, gelen bir telefonu cevaplamak ve telefon kullanabilmek istiyordu. Yanında kimsesi olmadığı için tek başına ayakta durmaya çalışan bir teyzemiz.” şeklinde tarif etmiştir.
Sonuç olarak, Hatun Altıntaş, okuma yazma kursuna katılarak önemli bir adım atmıştır. Eğitimine devam etmek ve daha bağımsız bir yaşam sürdürebilmek için azmi ve kararlılığıyla örnek teşkil etmektedir. Okuma yazma öğrenimiyle kazandığı yetenekler sayesinde günlük yaşamını daha kolay hale getirmiş ve toplumsal hayatta daha etkin bir birey olma yolunda ilerlemekte, aynı zamanda çevresindekilere de ilham vermektedir.










