Vuslat Üzerine Düşünceler
Herkese selamlar. Vuslat, benim naçizane sözcük dağarcığımın en sevdiğim kelimesidir ve onu her duyduğumda, zihnimde Mevlaya kavuşma anlamı belirir. Vuslata ermiş kime denir peki? Ya da vuslata ermek için hayatımızı hangi yol üzere idame ettirmeliyiz? Bu soruyu uzun uzun tanımlamalar ve açıklamalar yığını yazmak için sormadım; çünkü gönül kuyusuna sözlük kağıtları ile inildiğini hiç görmedim.
Modern dünyanın kaosu, hepimizi sürüklüyor. Kalpler mezarlık olmuş, toprağına dokunan dahi yok. Bu zorluklar içerisinde, bazen içinden çıkılmaz durumların ortasında bir başımıza kalıyoruz; sabrımız sınanıyor ya da haksızlığa uğruyoruz. Kişi etrafına baktığında, bir kulun dahi kolunu omzunda hissetmezse, kalbin toprağına mezarlık olma yolundaki ilk kazma vurulmuş demektir.
Vuslata erişme yolunun en önemli noktasını can yoldaşlığı olarak görüyorum. Hayat yeterince zor ve bu zorluk, gerek maddi gerek manevi yönleriyle iyi insanları bir bir yitirirken, birbirimizin kalbine iyi gelmeyi öğrenmeliyiz. Başka oluru yok. Ustanın da dediği gibi: "Yük olma işini herkes yapıyor zaten."
Demem o ki, vuslatın dünyevi anlamı güzeldir. Ancak ebedi anlamının kıymeti çok daha büyüktür. Bir harç hazırlayın vuslattan. İçine biraz merhamet, biraz güven ve bir tutam da can yoldaşlığı ekleyin. Yüreği yeten bu harçla o yıkık gönülleri bir bir sıvasın ve Mevlaya yükselen merdivenleri birlikte inşa edebileceği dostlar edinsin.
Vuslat, kelime olarak birleşme ve kavuşturma anlamına gelirken, derinlerdeki ruhsal yolculuğumuzu da simgeler. Her bir insanın iç dünyasında bir vuslat var. Bu vuslat, maddi dünyadan sıyrılıp manevi bir hidayete ulaşmak, gerçek anlamda sevdiklerimize ve Yaradan'a kalpten bir bağ kurmaktır. Vuslat, belki de özlenen bir sevginin, bir dostluğun en güzel hali olarak düşünülmelidir.
Hayatın getirdiği zorluklar karşısında kenetlenmek, birbirimize destek olmak, vuslata giden yolda en önemli adımlardan biridir. Bu mücadele içerisinde dostluk ve kardeşlik bağlarını güçlendirmek, kalplerdeki merhameti artırmak, bizi gerçek vuslata bir adım daha yaklaştıracaktır. Güçlü bir toplum, ancak güçlü bireylerden oluşur ve bu bireyler, içlerindeki vuslat arayışını gerçekleştirdiklerinde, gerçek anlamda bir bütün haline gelirler.
Sonuç olarak, vuslat yalnızca bir kelime değil; aynı zamanda bir yaşam felsefesi. Her insan, içsel yolculuğunda kendi vuslatını ararken, başkalarının kalbinin kapılarını çalmayı unutmamalıdır. Kalplerimizi açmalı ve birbirimizi sevgiyle kucaklamalıyız. Vuslat, ebedi bir sevdaya açılan kapıdır. Unutmayalım ki, gerçek vuslat, sevgiyle dolu, iyiliklerle örülü bir hayatta gizlidir. Kalın sağlıcakla.
```